Kar yağışı için gerekli malzemeler şunlardır: Yeteri sayıda ama çok küçük olan buz parçacıkları, yeter sayıda ama aşırı soğumuş sıvı bulut damlacıkları ve hava sıcaklığı eksi12 derece civarında olan bir bulut ortamı. Sıcaklığı sıfır derecenin altında ama hâlâdonmamış sıvı su damlacıkları ile küçük buz parçacıklarının aynı sıcaklıkta bulut içinde yanyana olduğunu düşünün. Böyle bir ortamda su buhar basıncı büyük olduğu için aşırısoğumuş su damlacıkları buharlaşarak buz kristalleri üzerinde birikir. Bulut içindeki yukarıhava akımlarının taşıyamayacağı kadar büyüyen buz kristalleri de bulut içinde düşmeyebaşlar.
EN ÇOK KAR İLKBAHARDA YAĞAR
Düşmekte olan buz kritali diğer buz kristalleri ve aşırı soğumuş sıvı su damlacıkları ileçapıştıkca bizim bildiğimiz kar kristali ortaya çıkmaya başlar. Normal bir kar kristali, 200civarındaki buz kristalinin birleşiminden oluşur. Fakat bir kristalin yere kar kristali olarak düşebilmesi için bu kadarı yeterli değildir. Kar kristalinin yere kar olarak ulaşabilmesi içinbuluttan yerin üstüne kadar hava sıcaklığının sıfır derecenin altında olması gerekir. Eğer bu şart da gerçekleşirse yerde gözlenen yağışın tipi kardır. Fakat çoğu kez kar kristaliyere yaklaştıkca sıfır derecenin üzerindeki hava sıcaklığı ile karşılaştığından eriyerekyağmura dönüşür. Bazen yağmur damlasına dönüşen kar havada düşerken yereulaşmadan önce tekrar soğuk bir hava tabakası ile karşılaşıp donabilir. Fakat altıgenşeklinde iğnelerini artık kaybetmiş; top şeklini almıştır. Bu tür kar, yanlış bir şekilde dolu ile de karıştırılır.
Bilim insanları beş çeşit kar kristali tespit etmiştir: Uzun iğne, altı uçlu yıldız, kolon, eğrelti, altı kenarlı plaka, altı kenarlı prizma. Kar kristallerinin bu şekillerde oluşmasınınnedeni bulut içinde oluştukları hava sıcaklığıdır. Ülkemizde bulut sıcaklığı yaklaşık olarakeksi 12 derece Santigrad olduğu için bizim en çok karşılaştığımız eğrelti otu şeklindekikardır. Sanıldığı gibi çok soğuk havalarda kar yağmaz veya kar yağdığında da hava çok soğuk olmaz. Bu yüzden en fazla miktarda kar ilkbahar aylarında yağar...
IŞINLARI YANSITIP DÜNYAYI SERİNLETİR
İster inanın ister inanmayın karın rengi yoktur; şeffaftır. Fakat kar kristalleri prizma gibigörev gördüğü için güneş ışığını bütün renklerine ayırır. İnsan gözü bu ışık cümbüşünübeyaz ya da mavi görmekte. Karın renki biraz da yaşadığımız çevreye bağlıdır. Bazen kar pembe görünür çünkü toprak rengi kırmızı olabilir. Bazen çöllerden kalkan kırmızı toz dakarın rengini değiştirebiliyor. Unutmayın kar yemek sizi ihsal yapabilir!
Kar kristalinin yere düşerken eriyerek yağmura dönüşmesi yüzünden bu kış günlerindekar yerine daha çok yağmur yağıyor. Bunun başlıca iki nedeni var: 1) Kentlerinoluşturduğu “kentsel ısı adası”, 2) Küresel iklim değişimi...
Eğer bu iki etken daha da kuvvetlenirse, yani kar eriyip yağmura, yağmur da buharlaşıpvirgaya dönüşürse yağış yerine toz ve kum fırtınaları ile yetinmek zorunda kalacağız. Çöllerdeki kum fırtınaları bu şekilde oluyor zaten. Özetle bu günler tüm yağışlar bulutta kar olarak başlıyor ama malum nedenlerden dolayı yere kar olarak ulaşmayabiliyor.
Kar, dünya için bir aynadır! Güneş ışınlarını yansıtarak dünyanın aşırı ısınmasını engeller.Yani küresel iklim değişikliğinin önlenmesi için çok ama çok önemlidir. Sonuç olarak artık“niye kar yağmıyor” diye değil; “neden kar yere ulaşamıyor” diye sormamız vedüşünmemiz gerekiyor!
EN ÇOK KAR İLKBAHARDA YAĞAR
Düşmekte olan buz kritali diğer buz kristalleri ve aşırı soğumuş sıvı su damlacıkları ileçapıştıkca bizim bildiğimiz kar kristali ortaya çıkmaya başlar. Normal bir kar kristali, 200civarındaki buz kristalinin birleşiminden oluşur. Fakat bir kristalin yere kar kristali olarak düşebilmesi için bu kadarı yeterli değildir. Kar kristalinin yere kar olarak ulaşabilmesi içinbuluttan yerin üstüne kadar hava sıcaklığının sıfır derecenin altında olması gerekir. Eğer bu şart da gerçekleşirse yerde gözlenen yağışın tipi kardır. Fakat çoğu kez kar kristaliyere yaklaştıkca sıfır derecenin üzerindeki hava sıcaklığı ile karşılaştığından eriyerekyağmura dönüşür. Bazen yağmur damlasına dönüşen kar havada düşerken yereulaşmadan önce tekrar soğuk bir hava tabakası ile karşılaşıp donabilir. Fakat altıgenşeklinde iğnelerini artık kaybetmiş; top şeklini almıştır. Bu tür kar, yanlış bir şekilde dolu ile de karıştırılır.
Bilim insanları beş çeşit kar kristali tespit etmiştir: Uzun iğne, altı uçlu yıldız, kolon, eğrelti, altı kenarlı plaka, altı kenarlı prizma. Kar kristallerinin bu şekillerde oluşmasınınnedeni bulut içinde oluştukları hava sıcaklığıdır. Ülkemizde bulut sıcaklığı yaklaşık olarakeksi 12 derece Santigrad olduğu için bizim en çok karşılaştığımız eğrelti otu şeklindekikardır. Sanıldığı gibi çok soğuk havalarda kar yağmaz veya kar yağdığında da hava çok soğuk olmaz. Bu yüzden en fazla miktarda kar ilkbahar aylarında yağar...
IŞINLARI YANSITIP DÜNYAYI SERİNLETİR
İster inanın ister inanmayın karın rengi yoktur; şeffaftır. Fakat kar kristalleri prizma gibigörev gördüğü için güneş ışığını bütün renklerine ayırır. İnsan gözü bu ışık cümbüşünübeyaz ya da mavi görmekte. Karın renki biraz da yaşadığımız çevreye bağlıdır. Bazen kar pembe görünür çünkü toprak rengi kırmızı olabilir. Bazen çöllerden kalkan kırmızı toz dakarın rengini değiştirebiliyor. Unutmayın kar yemek sizi ihsal yapabilir!
Kar kristalinin yere düşerken eriyerek yağmura dönüşmesi yüzünden bu kış günlerindekar yerine daha çok yağmur yağıyor. Bunun başlıca iki nedeni var: 1) Kentlerinoluşturduğu “kentsel ısı adası”, 2) Küresel iklim değişimi...
Eğer bu iki etken daha da kuvvetlenirse, yani kar eriyip yağmura, yağmur da buharlaşıpvirgaya dönüşürse yağış yerine toz ve kum fırtınaları ile yetinmek zorunda kalacağız. Çöllerdeki kum fırtınaları bu şekilde oluyor zaten. Özetle bu günler tüm yağışlar bulutta kar olarak başlıyor ama malum nedenlerden dolayı yere kar olarak ulaşmayabiliyor.
Kar, dünya için bir aynadır! Güneş ışınlarını yansıtarak dünyanın aşırı ısınmasını engeller.Yani küresel iklim değişikliğinin önlenmesi için çok ama çok önemlidir. Sonuç olarak artık“niye kar yağmıyor” diye değil; “neden kar yere ulaşamıyor” diye sormamız vedüşünmemiz gerekiyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder