10 Ekim 2011 Pazartesi

50 SORUDA MİT

Milli İstihbarat Teşkilatı, geçtiğimiz günlerde bir iş ilanı yayınladı. Sıra dışı bir kariyer vaat eden bu işe başvurmak için üniversitelerin iyi bölümlerinden mezun ve KPSS’den yüksek puan almış olmak gerekiyordu... MİT Müsteşarı’nın da katıldığı terör örgütü elebaşıyla yapılan görüşmenin konuşma kayıtlarının tam da o günlerde ortaya çıkması, ardından Başbakan’ın açıklamaları derken gündeme oturan MİT’i aslında ne kadar tanıyoruz, sorgulamak istedik. Soğuk savaş döneminin gereği teşkilat üzerinde oluşan esrar perdesi, Türkiye’de MİT’e karşı bir mesafe oluşturdu hep... Öte yandan Hollywood filmlerinin kafamızda oluşturduğu James Bond, Nikita tarzı ajan prototipi de bu esrarı artıran unsurlardı tabii. Sonuçta espiyonaj ve kontrespiyonaj faaliyetleri yapan ve ülkenin menfaatlerini koruyan bu kurumu hangimiz, ne kadar tanıyorduk? www.mit.gov.tr adresi başta olmak üzere bazı uzmanların kapısını çalmam gerekti bu 50 soruya yanıt alabilmem için. Kamuoyunun yakından tanıdığı eski MİT mensubu Mahir Kaynak, bu konuda kitaplar yazan stratejist Ercan Çitlioğlu ve gazeteci Emin Demirel’in verdiği yanıtları, bir röportaj düzeni içinde sunmuyoruz.





1 -MİT’İN AÇILIMI NEDİR?
Milli İstihbarat Teşkilatı


2- NE ZAMAN KURULDU?
Ülkemizde organize nitelikte istihbarat örgütü kurma girişimi Osmanlı Devleti’nin son yıllarında başladı. Ayrılıkçı hareketlerin önlenmesi ve yabancı devletlerin Ortadoğu’ya odaklanan faaliyetlerinin izlenebilmesi için bireysel bazda ve sınırlı yürütülen istihbarat çalışmalarının bir merkezden organize biçimde yürütülmesine ihtiyaç duyulmuş ve 17 Kasım 1913’te Enver Paşa tarafından Teşkilat-ı Mahsusa adıyla bir örgüt kurulmuştur. Ardından 1918 yılı sonlarında Karakol Cemiyeti isimli yeni bir istihbarat ünitesi kurulur. Bu örgüt, Anadolu’nun işgaline karşı çeteleri ve halkı silahlandırmış, milli kuvvetlere silah ve malzeme temin etmiş ve kurtuluş hareketine önemli hizmetler sağlamıştır, İstanbul’un işgaliyle faaliyetleri sona ermiştir.   


3- BUGÜNKÜ MİT’İN TEMELLERİ BU ÖRGÜTLER MİDİR? 
Hayır, savaş yıllarında başka örgütlenmeler de vardı. Karakol Cemiyeti’nin dağılmasının ardından sırasıyla Zabitan, Yavuz, Hamza ve Felah ismini alan istihbarat grupları olmuştur ve bunlar Kurtuluş Savaşı sonuna kadar çalışmalarını sürdürmüştür. Ardından dağınıklığı gidermek için Genelkurmay Başkanlığı tarafından Askeri Polis Teşkilatı kurulur. Bir yıl sonra kapatılır yerine kurulan Tedkik Heyeti Amirlikleri eliyle yürütülür istihbari faaliyetler. Ardından Fevzi Çakmak eliyle Müsellah Müdafai Milliye örgütü kurulur, M.M. (Mim Mim) adıyla bilinir. 1923 yılında faaliyetine son verilir. İstihbarat çalışmaları Ordu Müfettişlikleri ile sürdürülür 1926’ya kadar. O yıl Mareşal Fevzi Çakmak’ın emriyle bugünkü MİT’in temeli sayılacak Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti yani MAH kurulur. 1965 yılına kadar bu isimle çalışan kurum 22 Temmuz 1965’te Milli İstihbarat Teşkilatı adıyla, 644 Sayılı Kanun’la kurulur.


4- YASALARA GÖRE GÖREVİ NEDİR?
Devletin milli güvenlik politikasıyla ilgili planların hazırlanmasında esas olacak askeri, siyasi, ticari, iktisadi, mali, sınai, ilmi, teknik, biyografik, psikolojik ve milli güvenlikle ilgili istihbaratı devlet çapında toplamak Başbakan’a, Milli Güvenlik Kurulu’na ve gerekli resmi makamlara ulaştırmak, yaymak, istihbarat ile uğraşan bütün daire ve kurumlar arasında koordinasyon sağlamak, psikolojik savunma icaplarını yapmak ve istihbarata karşı koymak.


5- YASAL OLARAK KİME BAĞLIDIR? Bir müsteşar tarafından yönetilir ve bu müsteşar sadece Başbakan’a karşı sorumludur. Şu anki müsteşarın ismi, Hakan Fidan.


6- YÖNETSEL YAPISI NASILDIR?
Müsteşara bağlı 7 başkanlık vardır. Teftiş Kurulu Başkanlığı, Hukuk Müşavirliği, Mali Hizmetler Birimi, Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı, Uluslararası İlişkiler ve Genel Koordinasyon Daire Başkanlığı, Basın Halkla İlişkiler Müşavirliği, Stratejik Araştırmalar Birimi. 4 müsteşar yardımcısı; I. ve II. istihbarat, teknik istihbarat ve idari olarak görevleri paylaşmıştır. I. İstihbarat Müsteşar Yardımcısı, Güvenlik İstihbaratı Başkanlığı ve İstihbarata Karşı Koyma Başkanlığı’ndan; II. İstihbarat Müsteşar Yardımcısı, Stratejik İstihbarat Başkanlığı ve Açık Kaynaklar Daire Başkanlığı’ndan; Teknik İstihbarat Müsteşar Yardımcısı da Elektronik-Teknik İstihbarat Başkanlığı ve MİT Bilgi Sistemleri Başkanlığı’ndan sorumludur. İdari Müsteşar Yardımcısı’nın da sorumluluğu adı üstünde idaridir.


7- TÜRKİYE’DE İÇ VE DIŞ İSTİHBARAT NEDEN TEK ELDEN YÜRÜTÜLMEKTEDİR? Türkiye’de tüm istihbaratın tek elden yürütüldüğü doğru bir algılama değil. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı iç istihbarattan sorumlu ve bu faaliyetleri yürüten kurumlar. MİT de iç istihbaatla ilgilenmekle birlikte ağırlıklı olarak alanı dış istihbarat. Ancak  iç ve dış istihbarat arasındaki çizgi nereden geçmektedir? Yabancı bir servis, angaje ettiği kişi ve irtibat kurduğu kurumlar aracılığıyla Türkiye içinde faaliyet gösterdiğinde, bu faaliyet iç istihbarat kapsamında mı değerlendirilecektir? Bu geçişkenliğin sınırları ve kapsamının belirlenerek ayrılmasındaki güçlükler dikkate alındığında, kesin bir ayırım yapmak pratikte çok mümkün olmayabilir.


8- ÇALIŞANLARINI HER ZAMAN DUYURULARLA MI SEÇER? Büroda çalışan kişiler devlet memurudur ve yönetimin takdirine göre duyurularla seçilebilir ya da MİT uygun gördüğü kişilere teklif eder. İstihbarat faaliyetlerinde bulunan ajanlar farklı bir statüdedir. Bunlar haber toplanacak alanlarda çalışanlar içinden ya da oraya katılması amacıyla seçilir ve bunlar memur olmayabilir.


9 - BU SON İŞ DUYURUSUNDA SADECE ERKEK ADAYLAR BAŞVURSUN DENİLMEKTEYDİ. MİT’İN KADIN ÇALIŞANI YOK MUDUR? Teşkilat diğer devlet kuruluşlarından farklı değildir ve kadın memur sayısı diğer kurumlardaki kadardır.


10- AJAN OLMAK İÇİN BİLGİ, BİRİKİM VE FİZİKİ ÖZELLİKLER AÇISINDAN OLMAZSA OLMAZLAR NELERDİR? 
Ajan, itici ve soğuk savaş retoriğini anımsatıyor. Yakası kalkık pardösülü, siyah gözlüklü bir imajı çağrıştırıyor. Bu imajı filmlere bırakırsak günümüz istihbarat çalışmaları akıl, bilgi ve teknolojiye dayalı. Kaldı ki istihbarat servislerinde görevli elemanları bir prototip olarak nitelemek de doğru değil. Analiz birimlerinde çalışan bir elemanla operasyonel birimlerde çalışanların aynı özelliklere sahip olmaları beklenmemeli. İhtisas birimlerine göre değişkenlik gösterenler dışında temel özelliklerden söz etmek gerekirse bir istihbarat elemanı analitik düşünce yapısına sahip, tarih, felsefe, psikoloji, iletişim, sosyoloji, antropoloji gibi konularında derinliğine bilgili, öngörü ve uzgörü üretebilme yeteneği olan bir kişilik olmalıdır.


11- MİT VATANDAŞA MAİL GÖNDERİR Mİ? 
Hayır; @mit.gov.tr uzantılı bir mail adresi yoktur.   


12- BİR MİT ÇALIŞANI AİLESİNE VEYA YAKIN ÇEVRESİNE ÇALIŞTIĞI YERİ SÖYLER Mİ? Söyler ve bunun gizlenmesi için bir sebep yoktur. Gizlilik haber toplayan elemanlar için söz konusudur ve onların olabildiğince kendilerini gizlemesi istenir. Eşine durumu söyleyip söylememesi kendi takdiridir.  


13- KADROLU YA DA KISA SÜRELİ BİR KEZ MİT İÇİN ÇALIŞAN ÖMÜR BOYU BİR SORUMLULUK SAHİBİ OLUR MU? 
MİT’in faaliyetleri gizli olduğu için bu gizliliğe riayet edilmesi gerekir. Yani yapılan operasyonlar hakkındaki bilgiler başkalarıyla paylaşılmaz.   


14- MİT’TEN EMEKLİ OLUNUR MU? 
Her kurumdan olduğu gibi MİT’ten de emekli olunur ve bu konudaki emekli olunamaz yargısı yanlıştır.   


15- BU KURUMDAN EMEKLİ OLAN BİRİ ANILARINI KİTAP OLARAK YAYINLAYABİLİR Mİ? 
MİT’in yaptığı işleri açıklamamak kaydıyla anılar yazılabilir. Mesela benim kimliğimi devlet ifşa etmiştir ve bu konuda birçok kişi yorum yapmıştır. Bunlara açıklık getirmek benim doğal hakkımdır yoksa başkalarının uydurduğu hikayeyi gelecek nesillere miras olarak bırakmak zorunda kalırım.   


16- RESMİ VE BİRE BİR KURUMA BAĞLI ÇALIŞAN MİT MENSUPLARININ DIŞINDA MİT’E İSTİHBARAT TOPLAYAN VE NORMAL HAYATINI SÜRDÜREN KİŞİLER VAR MIDIR? 
Var diyebilmek için bilgi sahibi olmak gerekir. Ancak olmalı ya da herhalde vardır... Çünkü tüm servisler kadrolu mensupları dışında angaje ettikleri elemanlar kullanırlar. Bu gibi kişilerden konumları ve irtibatları açısından sürekli olarak yararlanıldığı gibi belli konu ve dönemlerde geçici olarak da istifade edilebilir.   


17- TÜM MİT ÇALIŞANLARI BÜYÜK BİR GİZEMLE İŞLERİNİ SÖYLEMEZ Mİ? 
Gizli bilgiler her kurumda açıklanamaz ve bu durum sadece MİT’e mahsus değildir. Dışişleri’nde, Silahlı Kuvvetler’de de gizli bilgiler açıklanamaz. MİT’in tüm faaliyetleri gizli olduğu için gizlilik daha yaygındır.   


18- FİLMLERDE GÖRDÜĞÜMÜZ GİBİ İLERİ TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİ KULLANILIYOR MU? İleri teknoloji konuya bağlı olarak değişir. Bu durum ülkenin genel olarak teknolojiye yakılığıyla belirlenir.   


19- HÂLÂ SİMİTÇİ MİT’ÇİLER VAR MI? 
Haber alma elemanları ortama uyar ama bir simitçinin toplayacağı istihbarata gerek duyulacağını sanmıyorum.   


20- FACEBOOK’TAN MAVİ MARMARA BASKININA KATILAN İSRAİL KOMANDOLARININ RESİMLERİNİN TOPLANMASI GERÇEKÇİ MİDİR? O GEMİDE BULUNAN BİR İSTİHBARATÇI VAR MIDIR? OLMASI GEREKİR Mİ? 
İsrail komandoların fotoğraflarını açık kaynaklardan elde etmek mümkündür. Söz konusu gemide istihbaratçı olması da muhtemeldir. Mavi Marmara’da çeşitli ülke vatandaşlarının bulunduğunu düşünürsek, gemide MOSSAD ajanı veya İsrail’e bilgi akışı sağlayan da, diğer yabancı istihbarat elemanları da olabilir.   


21- BAŞARILARINDAN DEĞİL BAŞARISIZLIKLARINDAN HABERDAR OLMAMIZ ÇALIŞANLARININ MOTİVASYONUNU ETKİLER Mİ? 
Başarı ya da başarısızlığın insanlar üzerindeki etkisi her alanda aynıdır. 


22- ÇİFT TARAFLI AJAN NEDİR? 
İki ayrı istihbarat servisi tarafından birbirlerinden habersiz angaje edilen ya da bir servisin mensubuyken bir başka servise bilgi aktaran kişilere denir. ’Triple agent’ denilen ve kamuoyunda çok bilinmeyen bir tür daha var. İki taraflı çalışırken, konumunu değiştirip örneğin ülkesinin servisine bilgi ve belge aktarıp karşı tarafı aldatan ya da kullanan kişilerden söz edebiliriz. Kaldı ki servisler karşı servislere önce zararsız sonrasında yanlış bilgiler aktararak yönlendirmek amacıyla da çift taraflı ajan kullanabilirler. Karmaşık bir oyun ve kurgudur bu konu.  


23- ÇİFT TARAFLI AJAN ORTAYA ÇIKARSA NASIL BİR PROSEDÜR İZLENİR? 
Çift taraflı ajan asıl çalıştığı yer için bir suçlu sayılır ve gereken yapılır.  


24- MİT, YABANCI İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİYLE NASIL ÇALIŞIR? 
İstihbarat servisleri zaman zaman bilgi alışverişinde bulunur. Bazı müşterek operasyonlar da yapılır. Bu, ülkeler arasında imzalanan anlaşmalar çerçevesinde olduğu gibi birimler arasında gizlice de yapılır. Hatta iki ajan arasında dahi olabilir.   


25- ÜLKEMİZ YABANCI İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNİN KOL GEZDİĞİ BİR COĞRAFYA OLARAK TANIMLANIR. BU DOĞRU MUDUR? 
Türkiye bulunduğu coğrafya nedeniyle gelişmiş ülkelerin daima ilgi odağı olmuştur. Türkiye’nin güçlenmesi bazı dost görünen ülkeleri ürkütmektedir. Bu nedenle geçmişte sol orijinli örgütleri destekleyen Batılı istihbarat örgütleri son yıllarda PKK’yı destekleyerek Türkiye’nin gelişmesini engellemeye, ülkemizi toplumsal ve fiziki açıdan bölmeye çalışmaktadır. Bu nedenle ülkemizde yabancı ajanlar tabiri caizse cirit atmaktadır. Son günlerde Rus gizli servisi FSB’nin Zeytinburnu’nda gerçekleştirdiği operasyonu unutmamak lazım. Bu konuda istihbarata karşı koymanın önemini bir kez daha hatırlamak gerek. Her operasyon mutlaka silahlı eylem değildir. Ülkemizdeki casus savaşları, istihbarat servisleri arasında da olmaktadır. Örneğin, İngiliz ajanları (MI6) İsrail diplomatlarını neden takip eder?  


26- TÜRK İSTİHBARATI DA BAŞKA ÜLKELERDE ETKİN MİDİR? 
Her ülkenin istihbaratı kendi dış politikasının yapılanmasıyla direkt ilişkilidir. Bunun en öncelikli faktörü, muhtemel topyekun savaşa girme ihtimali olan ülkelerin askeri ve ekonomik durumlarıyla ilgilidir. Ancak gelişmiş ülkeler artık savaşları istihbarat üzerinden yürütmekte, toplanan bilgilerle ve hedef seçilen ülkenin ekonomik can damarını vurmak amacıyla iktisadi operasyonlar yapmaktadır. Günümüzde bilgi ’çalmanın’ ne denli basite indirgendiğini biliyoruz. Bunlar bir yana, Türkiye, dolayısıyla MİT, iç tehdit unsurların yanı sıra ilgi alanına giren tüm ülkelerle ilgili çalışma yapmaktadır. Bence Avrupa ülkeleriyle ilgili daha detaylı bilgi sahibidir.   


27- TEMSİLCİLİKLERİ VAR MI, VARSA HANGİ ŞEHİRLERDEDİR? 
Ana karargahı Ankara’da bulunan MİT’in Türkiye’nin birçok yerinde hizmet merkezleri vardır.   


28- YASALARI NE KADAR ZORLAYABİLİRLER? 
Ne kadar değil hiç zorlayamaz. Örneğin MİT elemanlarının bir kişiyi gözaltına alma yetkisi yoktur. Her türlü bilgiyi toplar, belgeler, kişinin yakalanması gerekiyorsa o noktada polisi devreye sokar. İstihbarat servisleri için kişiler hedef değildir. O kişinin içinde bulunduğu sistem ve ağ hedeftir. Ağın nasıl çalıştığının, ne kadar zarar verdiğinin tespiti, bu zararın nasıl giderileceğidir önemli olan. Servisler bazen her şeyden haberdar olmalarına, kişileri yıllarca izlemelerine karşın ağın tamamını çözebilmek ve çökertebilmek için harekete geçmezler. Polisten farkı budur. Polis için önemli olan suçludur. Servisler için faaliyetin kendisi önemlidir. Bir akıl oyunudur bu, ya da satranç. Bu oyunda James Bond veya Nikitalara ihtiyaç yoktur.   


29- YASA DIŞI ÖRGÜT VE MAFYA ÖRGÜTLENMELERİNİ KENDİ İŞİ İÇİN KULLANDIĞI İDDİA EDİLİR? BU SİSTEM NASIL İŞLER? 
MİT için diyemem ama nihai hedefe ulaşmak için bazı illegal faaliyetlere göz yumulması istihbarat açısından çok doğaldır.   


30- MİT’İN YASADIŞI ÖRGÜT VE MAFYA ÖRGÜTLENMELERİ İÇİNE SIZMASI, İSTİHBARAT TOPLAMASI ÇOK SIK KULLANILAN BİR YÖNTEM MİDİR? 
Dünyada her istihbarat örgütü bazı illegal örgütlerin içine sızarak çökertme yöntemi uygulayabilir. Bunun birçok örnekleri vardır. Geçtiğimiz yıllarda sol bir örgüte sızan MİT elemanları ABD konsolosluğu roketlenmek üzereyken suçüstü yakalanmışlardı. Teknoloji kullanılarak benzer operasyonlar da yapılmıştır.   


31- YERLİ NİKİTALARIMIZ VAR MI? 
Günümüzün istihbaratçısı attığını vuran, on kişiyi yere seren tipler değil artık. Akıl ve bilgiyle davranan, analiz ve sentez yetenekleri son derece gelişmiş, alanlarında ihtisaslaşmış kişilerden oluşuyor istihbarat elemanları. 


32- ÜCRET POLİTİKASI NASILDIR?
İki tür çalışma usulü vardır; kadrolu ve sözleşmeli. ’İstihbarat uzman yardımcısı’ veya ’uzman yardımcısı’ sıfatlarıyla işe başlanır. 4 yıllık üniversite mezunu bir devlet memuru herhangi bir kurumda 9. derece 1. kademeden başlanırken MİT’te aynı kişi 8. derece 1. kademeden başlar. Elemanların büyük çoğunluğu kadro karşılığı sözleşmeli memur sınıfındadır bu durumda normal memur maaşının üzerinde maaş alabilirler. Ayrıca yılda 4 ikramiye ve teşvik adı altında yılda iki maaş ek ikramiye verilir. Görevin özelliği nedeniyle bu maaşlara ek tazminatlar da ilave edilmektedir.   


33- MİT’Çİ GAZETECİ NEDİR? NEDEN BAZI KİŞİLER İÇİN BU SIFAT KULLANILIR? 
MİT’çi gazeteci kavramı çok saçma bir deyimdir. Bir gazetecinin istihbaratçı haber kaynağı veya dostu olamaz mı? Bu terim oturdukları yerden ahkam kesen, özellikle polis muhabirlerini çekemeyen, kendilerini entelektüel Marksist olarak gören meslektaşlarımız tarafından üretilmiştir.   


34- ÜNLÜ OYUNCU, ŞARKICI GİBİ KAMUOYUNUN YAKINDAN TANIDIĞI MİT’ÇİLER VAR MIDIR? 
Her meslek grubundan olabileceği gibi sanat camiasından da istihbaratçı veya yardımcı istihbaratçı veya haber kaynağı elemanı olabilir.   


35- MİT’İN İÇİNDE OLDUĞU GÖRÜŞMELERİN DİNLENMESİ NASIL MÜMKÜN OLABİLİR? MİT’in içindeki görüşmeler de dinlenebilir. Bu tamamen teknik bir konudur. İstenilen herkes takip edilebilir, dinlenebilir. Bundan teknolojik olarak kurtuluş yoktur. Birçok hassas kurum gibi MİT de mutlaka dinlenmeye karşı gerekli önlemi almıştır. Türkiye bu teknik altyapıya sahiptir.   


36- HİYERARŞİK YAPISI NASILDIR? DAHA ÇOK ASKERİ BİR DÜZEN Mİ YOKSA SİVİL BİR DÜZEN Mİ İŞLER? 
Her kurumun hiyerarşisi görevinin gereklerine göre belirlenir ve önemli bir özelliği yoktur.   


37- MAAŞLARINI NASIL ALIRLAR? 
Maaşlarını diğer devlet memurları gibi alırlar. Herhangi bir görevi ifa edenlerin masrafları karşılanır bu diğer kurumlarda da böyledir.   


38- HARCIRAHLARI VAR MIDIR? 
Her memur nasıl harcırah alıyorsa onlar da öyle alır.   


39- UÇAK, GEMİ, TANK KULLANMAK YA DA BOMBA YAPMAK GİBİ MEZİYETLERİ OLAN SÜPER AJANLAR VAR MI? 
Memurların özel bir meziyete sahip olması gerekmez. Onlardan beklenen olayları doğru değerlendirmektir.   


40- DEŞİFRE OLAN MİT’ÇİLER NE OLUR?
Deşifre olan ajan göreve devam edemez. Memur için herhangi bir sorun yoktur.   


41- SORGULAMA TEKNİKLER FARKLI MIDIR? 
MİT’in sorgulama görevi sınırlıdır ve soru sorulup cevap beklenir.   


42- MİT BAŞKANLARI KİMLERDEN SEÇİLİR, KİM SEÇER? 
MİT Müsteşarları yasaya göre MGK’nın olumlu görüşü ve Bakanlar Kurulu kararıyla atanır. Servis içinden olabileceği gibi örneklerine rastlandığı üzere gerekli koşullara sahip olunması halinde servis dışından da olabilir.   


43- SIRADAN VATANDAŞTAN İHBARLAR GELİR Mİ? NASIL DEĞERLENDİRİLİR? 
Sivillerden ihbar gelebilir ve bunlar değerlendirilir.  


44- MİT AJANLARI YURTDIŞINDA AKTİF Mİ?
Büyük güçlerin istihbarat örgütleri diğer ülkelerde operasyonlar yapar ve siyasi hayatı etkilerler. Biz savunma konumundayız.   


45- AJANLAR BİRBİRLERİNİ TANIRLAR MI? 
Ajanlar birbirini tanımaz hatta bir ajanı ilişkili memurdan başkası tanımaz.   


46- MİT, EN İYİ İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ SIRALAMASINDA KAÇINCI SIRADADIR? 
İstihbarat örgütlerinin sıralaması ellerindeki teknik altyapı ve bütçesiyle ölçülür. CIA bu konuda dünya lideridir. İnsan unsurunu hiçbir zaman göz ardı edemeyiz. Milli İstihbarat Teşkilatı da dünyanın en önemli servislerinden biridir.   


47- YABANCILARLA EVLENEBİLİRLER Mİ? 
Hayır.   


48- İHBARDA BULUNMAK İSTEYENLER İÇİN ÖZEL İHBAR HATTI VAR MI? 
Halka açık özel bir hat yok. Ancak mit.gov.tr internet adresinde bulunan ’Nasıl Yardım Edebilirsin’ bölümünde bulunan mesaj formu bu amaçla kullanılabiliyor.   


49- SİLAH TAŞIRLAR MI? 
Evet, yasayla verilmiş bu hakka sahiptirler.   


50- MÜSTEŞAR BASINA KONUŞABİLİR Mİ? Başbakan’ın onayı olmadan, Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri’nin dışında kimseye ve basına bilgi vermez.

İşte senenin en fazla sansürlenen 25 haberi


ABD'de yürütülen proje kapsamında 2010-2011 yılının en fazla sansürlenen 25 haberi belirlendi. Projede yer alan yüzlerce akademisyen ve öğrencinin duyarlılıklarının da etkilediği listede ağırlığı çevre ve sağlık haberleri oluşturuyor.
2010-2011 akademik yılı içerisinde ABD anaakım medyası tarafından en fazla sansürlenen 25 haber, Kaliforniya Sonoma Devlet Üniversitesi'nin "Sansürlü Proje" adlı araştırması sonucunda tespit edildi. İlk defa 1976'da yapılan ve 35 yıldır devam eden projede bu sene 19 üniversiteden 105 akademisyen ve 244 öğrenci çalıştı.
Proje kapsamında en çok sansürlenen haberler listesinin ilk 10 sırası şöyle:
1) İntihar ederek ölen ABD askerlerinin sayısı, savaşta ölenlerden daha fazla
2010 yılı boyunca savaşta 462 ABD askeri ölmüşken, 468 ABD askeri intihar ederek öldü. Bu durum, 2009 yılında da yaşanmıştı. Bu haber, 2010 yılının en fazla sansürlenen haberi oldu. Hemen hiçbir "önemli" ABD yayınında yer almayan bu haberin sansürlenmesi manidar. Zira zorunlu askerlik sisteminin olmadığı ABD'de, ordunun yeni askerler kazanması için kendini bir "cazibe merkezi" olarak sunması gerekiyor. Gerçi bu "cazibenin" büyük kısmı, işsiz kalan yoksul Amerikalı gençlerin orduya girip düzenli maaş alma şansını kullanmak istemesi oluşturuyor ama, yine de yabancı ülkelerde savaştaki ABD askerlerinin psikolojik olarak vahim durumda olduklarının bilinmemesi gerekiyor. Bu, ülke kamuoyunun bu savaşlara desteğinin daha da düşmemesi için de önemli.
2) ABD ordusu sosyal medya sitelerini manipüle ediyor
ABD ordusu, sosyal medya sitelerinde istihbarat toplamak ve propaganda yapmak amacıyla sahte karakterler yaratan bir yazılım geliştirdi. (Konuyla ilgili soL haberi: Facebook ve Twitter'dan propagandada son nokta!)
3) Obama'nın ölüm listesi
Bu sene özellikle El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in Afganistan'da ve bir diğer El Kaide yöneticisi ve ABD vatandaşı Enver el Avlaki'nin Yemen'de ABD kuvvetlerince düzenlenen operasyonlarda öldürülmesi, uluslararası hukuk ve insan hakları bağlamında ciddi tartışmalar doğurdu. İnsan Hakları İzleme örgütü ve Birleşmiş Milletler'in ele geçirdiği bazı belgeler, ABD hükümetinin "terör şüphelisi" ABD vatandaşlarından oluşan bir "ölüm listesi" oluşturduğunu ortaya koydu. Obama'nın eski Ulusal İstihbarat şefi Dennis Blair, söz konusu listenin varlığını doğrulayarak, hükümetin buna hakkı olduğunu ve listede yer alan isimleri açıklamayacaklarını belirtti.
4) Gıda krizi büyüyor
Birleşmiş Milletler Gıda ve Ziraat Örgütü'nün (FAO) verdiği bilgilere göre, geçtiğimiz sene dünya çapında gıda fiyatlarındaki artış, 2007-2008'deki artışı da geride bırakarak rekor kırdı. 2010 Şubat itibariyla gelinen nokta, en azından 1990 yılından bu yana gıda fiyatlarının en pahalı olduğu fiyat olarak kayda geçti. Böylece resmi verilere göre halihazırdaki 925 milyon aç insana geride bıraktığımız senede 44 milyon kişi daha katıldı. Böyle giderse gıda krizi, dünyanın yoksulllarını feci şekilde vuran, çok büyük bir kriz haline gelecek. (Konuyla ilgili soL haberi: Gıda fiyatları neden sürekli artıyor?)
5) Özel göçmen hapishaneleri, kamu kaynaklarından finanse ediliyor
Son 4 senede ABD'de bir milyon göçmen hapse atıldı. Özel sektöre ait olan bu hapishanelerde göçmenler kötü muameleye uğruyor, sağlık ve beslenme dahil temel haklarının eksikliğinden dolayı ölümlerle karşılaşıyor. Bu "özel" hapishanelerin paraları ise, kamu kaynaklarından sağlanıyor. Bu hapishaneleri işleten en büyük iki şirket olan CCA ve GEO Group, bu mükafatın karşılığı olarak Arizona Valisi Jan Berger'in seçim kampanyasına yüklü miktarda bağışta bulundu.
6) Google casusluğu?
2010 yılı başlarında Federal Ticaret Komisyonu (FTC), internet devi Google'ı yasadışı biçimde kişisel bilgileri toplamakla suçladı. Google ise, aralarında şifreler, elektronik posta kayıtları gibi bilgiler olan bu bilgileri "sehven" kaydettiğini öne sürdü. Şirkete göre hata, "Sokak Görüşü" isimli uygulamalarının düzenlenmesi sırasında yapılmıştı. Bu bilgi toplama durumu büyük bir suç olmasına rağmen, ABD yetkili makamları konunun üzerini kapadı.
7) Orduda psikolojik deneyler
Ocak 2011'de American Psychologist dergisinde çıkan makaleler, Amerikan Psikoloji Derneği'nin (APA) 117 milyon dolarlık bir proje kapsamında ABD ordusunda savaşa giren askerlerin dirençlerini düşürmek ve tehlikeli psikolojik durumlara girmelerini önlemek, kısaca askerleri "olumlu psikolojide" tutmak için kitlesel deneyler yaptığını ortaya koydu. Bu deneyler, en fazla sansürlenen haber olan intihar sayısıyla birlikte düşünüldüğünde manidar.
8) Temiz ve güvenli nükleer enerjiye dair peri masalları
Nükleer enerji sektöründeki şirketlerin girişimleri sonucu medyada nükleer enerji, sürekli olarak "temiz" ve "güvenli" olarak anılıyor. Ancak daha önce görülmemiş tehditleri beraberinde getiren nükleer enerjinin "temiz" sayılmasını sağlayan, enerji üretimindeki "temizlik" kıstaslarının manipüle edilmesi.
9) HAARP: iklim yönetme teknolojisi
ABD hükümeti, yaklaşık yarım asırdır iklime müdahaleyle ilgili deneyler yürütüyor. Su kaynaklarının azalması ve iklim değişikliğinin daha ciddi bir tehlike haline gelmesiyle birlikte, özellikle silah sanayisindeki şirketler de bu alana yatırım yapmaya başladı. Son araştırma programlarından biri olan HAARP, iyonosferde yaptığı müdahalelerle geniş alanlarda sel, kuraklık, fırtına ve deprem gibi doğa olaylarını tetikleyebilecek bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Program, askeri gizlilik gerekçeleriyle kamuoyundan gizli tutulmaya çalışılıyor. Fakat böyle bir programın ABD hükümetinin elinde yeni bir kitle imha silahına dönüşebileceği ortada.
10) ABD'deki gerçek işsizlik oranı: 5 kişiden 1'i işsiz
Piyasaları ve kamuoyunu "tedirgin" etmemek amacıyla Amerikan medyası ekonomide kötü giden işleri olabildiğince küçülterek yansıtıyor. Bunların başında da ABD'deki işsizlik oranı geliyor. Resmi istatistikler Aralık ayında yüzde 9.4 olan işsizlik Ocak ayında yüzde 9'a gerilediğinde, medya "toparlanma" haberleri yaptı. Oysa bir sene boyunca iş bulamayan kişilerin resmi istatistikte işsiz tanımının dışına düşmesi ve Aralık-Ocak sezonunun tatil ve bayramlar nedeniyle geçici iş açısından verimli olması nedeniyle işsizlik oranının düştüğü bu dönem dışında işsizlik oranları pek haber konusu yapılmadı. Shadowstats.com gibi çeşitli istatistik sitelerine göre ABD'de gerçek işsizlik oranı yüzde 22.2 civarında.
En fazla sansürlenen diğer 15 haber ise şöyle:
11) Iraklı kadınların maruz kaldığı insan kaçakçılığı
12) Düzenli olarak Pasifik Okyanusu'nun ortasına boşaltılan milyonlarca ton çöp.
13) Yakın zamanda, Eisenhower döneminde nükleer saldırı olasılığına karşı oluşturulmuş ve insanları toplama kamplarına doldurmak gibi uç durumları öngören bir acil durum planının, "çeşitli felaket durumlarında" hükümetçe uygulanmasına yetki veren karar
14) Kenya'da kız çocuklarının cinsel organlarını sünnet ettirme konusunda süregiden aile baskısı
15) Obama yönetiminin ekonomiyi canlandırma kapsamında en fazla çevresel kirlilik yaratan bazı şirketlere büyük krediler sağlayıp, bu şirketlerin "çevre konusunda basit hatalar" yapmaları durumunda bu giderlerin vergi indirimiyle kapatılmasını getiren yasal düzenleme
16) Çin'de Apple'ın iPod ürünlerinin üretildiği fabrikalardaki çalışma koşulları ve işçilerin düzenli olarak zehirlenmesi
17) Yeni Delhi'de nehirleri kirleten ve Pakistan'da da görülen, Dünya Sağlık Örgütü'nce de tehlikesine dikkat çekilen, antibiyotiklere genetik dayanıklılık sahibi "süperbakterilerin" büyük bir hızla yayılmakta olması
18) Dev Amerikan şirketi Monsanto'nun Haiti'deki depremi rant kapısı olarak görerek yaptığı icraatlar
19) Oxfam'ın, dünyada yapılan uluslararası mali yardımların büyük kısmının yoksullara ulaşmak yerine, siyasi-askeri alanları besliyor olduğuna dair raporu
20) ABD'li gıda üreticileri birliği ve Tarım Bakanlığı'nın, BM'nin "yiyecek kitabı" olan Codex Alimentarius'ta ve diğer ülkelerde, GDO içeren besinlerle içermeyenlerin ayrılmasını sağlayan etiketlerin kullanımını zorunlu kılan yasaların kaldırılması yönündeki çabaları
21) Lyme hastalığının giderek yayılması ve hastalığın uzun erimli tedaviyle yok edilmesi yerine kısa antibiyotik tedavisiyle karşılanmasının dayatılması
22) Dünyanın çeşitli yerelliklerinde uygulanan katılımcı bütçe deneyimleri
23) Plastik poşetlerin kullanımının yasaklanması için dünya genelinde yürütülmekte olan kampanya
24) Güney Dakota'yı kürtaj karşıtlığında şampiyon eyalet haline getiren aşırı önlemler
25) Libya'da sivil nüfusun yoğun yaşadığı bölgelerde Obama yönetiminin seyreltilmiş uranyum içeren silahlar kullanması.