19 Haziran 2017 Pazartesi

Evlilik sadece duygusal bir durum değil aynı zamanda bir akit yani sözleşmedir…

Bu sorunun cevabını tabi ki biliyoruz. Zira Allah’ın emri ile evleniyoruz. Bu kısmı hepimiz kabul ediyoruz fakat birçok eylem ve tutumumuz, maalesef bunun aksini gösteriyor.
Zira bazılarımız evlenmiyor. Aradığı şartları bulamadığını ya da elektrik alamadığını söyleyen çok. Bazıları ise geç evleniyor. Okul, iş, kariyer, aile, aradığı şartları bulamama veya daha başka sebepleri ise buna gerekçe olarak gösteriyor çoğu.
Bazıları ise evliliği yürütemiyor veya yürütse de eşine zulmediyor. Zulmü sadece siyasi veya askeri yahut ekonomik olarak görüyoruz bazen. Oysa Allah’ın emrine veya kul hakkına aykırı her iş, zulüm.
Bu yazımızda evlilik ile alakalı bazı kavramlara birkaç cümle ile değinmek istiyoruz.
 
Evlilik, sünnettir. Bazı şartlarda ise vacip olur. Yani her halükarda nikâh, bir tercih değil Allah ve Resulü’nün emridir. Bir başka ifade ile evlilik, sadece sevgi veya arzu meselesi değildir.
Yine haramdan korunmak ve neslimizi devam ettirmek için evleniriz. Böylece de Allah’ın emrini yerine getirmenin karşılığını dünyada bu şekilde almış oluruz. 
 
Aile fertlerine gösterdiğimiz ilgi ve merhametin karşılığında Mevla da bize dünyada da ahirette de merhamet edecektir. Aile fertlerinin iaşesini temin etmek ise hem en büyük sadakadır hem de rızkın artmasına vesile olan bir berekettir. 
Aile fertlerinden çektiğimiz eza ve cefa, bazı günahlarımızın kefaretidir ve ayrıca ahrette derecemizin artmasına da vesiledir.
Evlilik, bir akit yani anlaşma ve sözleşmedir. Yani duygusal bir tutum veya başka bir şey değildir. 
 
Bu durumda evliliğin gereklerini yerine getirmek bir tercih meselesi değildir. Zira her akit, hak ve sorumlulukları doğurur. Bu durumda eşlerin ve tüm aile fertlerinin, birbiri üzerinde hakkı ve birbirlerine karşı sorumlulukları oluşur. Yani canımız istediğimiz zaman baba ya da eş; istemediğimiz zaman da başka biri olamayız. Akit devam ettiği sürece, vazife ve haklar da devam eder.
 
Akitlerin gereğini yapmamak hem isyan yani günah, hem kul hakkı hem de emanete ihanettir. İhanet ve zulüm, cezası hem dünyada hem de ahrette çekilecek günahlardandır. Ve asıl acı olan, hain ve zalime dünyada verilen ceza, ahretteki cezayı hafifletmemektedir. 
Evlilik bir akit yani anlaşma olduğuna göre asgari şartlar oluştuğunda evlilik de gerçekleşir. Yani mükemmel bir eş veya mükemmel şartlar diye bir şey söz konusu değildir. İnsan, karşısına çıkan şartları en iyi şekilde değerlendirmekle mükelleftir. Asgari şartlar elde edildikten sonra daha fazlasını aramak, vakit kaybıdır. Her iş için aynı durum geçerlidir. Şartlar elde edildikten ve karar verildikten sonra bu kararın gereğini yapma sorumluluğumuz vardır ve her sorumluluktan da hesaba çekileceğimizi unutmamalıyız. 
 
Bu durumda evlilik akdinin sona ermesi de yine bu hak ve sorumlulukların ihmali durumunda meşru ve makul olur. Aksi halde duygusal ya da indî sebepler, akdin sona ermesini makul göstermez. Ticaret veya diğer sözleşmelerde de aynı kaide geçerlidir. “Bugün kendimi iyi hissetmiyorum” gibi bahanelerle, ticari anlaşmalar ve sözleşmelerden vazgeçmek, adamlık değildir.
 
Son olarak sevgi, aşk ve merhamet kelimelerine dair de birkaç söz söylemeyi arzu ediyoruz. Sevgi, hem iman hem de evlilik için gereklidir. İman etmek irâdî bir durumdur ama imandan zevk almak, hadisi şeriflerde meşru görülmüş hatta emredilmiştir. Yine Allah ve Resulü’nü severiz. Eşimizi ve çocuklarımız sevmek de tavsiye edilmiş ve meşru görülmüştür. Ancak hak ve sorumluluğun geçerli olmadığı bir sevgi ancak aşk veya kuruntudur. Aşk ise abartıdır ve tutkudur. Bazen de hak ve sorumluluktan uzak bir sevgi, bencillik veya kibir olur. Özetle, sorumluluklarımıza riayet etmediğimiz zaman sevgi, zulme dönüşmektedir. Ve böyle bir sevgi iddiası ancak bir hayal ya da yalandan ibarettir.
 
Merhamet de hak ve sorumluluğa mani değildir. Ayrıca yanlışa göz yummak ya da zulme tahammül etmek, merhamet değildir. Bilakis zulüm ve günah cehenneme götürdüğü için; zalime engel olmamak ya da vazifelerin ihmal edilmesine göz yummak, bu kişiye en büyük merhametsizlik olur.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder