15 Haziran 2017 Perşembe

Herkes Lider Olamaz

Liderin kalibresi, zor dönemlerde belli olur. Dünya düzeninin yeniden harmanlandığı şu günlerde “liderler”in liderliği de zorlu sınavlardan geçiyor. Kriz dönemlerinde, baskı altında gün yüzüne çıkan kişilik ikilemleri, zor geçitlerden geçen insanların liderlerinde görmek istedikleri basireti seraba dönüştürüyor.
1970’lerde Zimbardo tarafından yapılan ve “Das Experiment” adlı filme de konu olan bir deney, önemli bir gerçeğe dikkat çekmişti. Profesör Zimbardo öğrencilerine rasgele tutuklu ya da gardiyan rolleri vermişti. Öğrenciler bir hapishane ortamında iki hafta yaşayacaklardı. Ancak gardiyanların gittikçe artan vahşi davranışları, tutuklu rolündekilerin birer kurbana dönüşmesi o kadar gerçeğe yakındı ki, deney iki hafta yerine altıncı günün sonunda Zimbardo tarafından sona erdirildi. Deney, bir toplulukta ya da kurumda “gücün” kime teslim edileceğini belirlemenin ne kadar önemli olduğunu somut olarak göstermişti.
Liderin gücü
Her toplumsal yapı bir güç odağı yaratır ve güç, toplumun küçük bir kesiminin elinde toplanır. Kurumlar, lider yöneticilerin yönlendirmesi ve kontrolüyle işlerlik kazanır. Yukarıdaki deneyde, kendi halinde sade insanlardan seçilmiş denekler, hiç tanımadıkları ve hatta yüzünü bile görmedikleri masum bir kurbana, öldürücü olduğunu bildikleri elektrik şoku vermekten çekinmemişlerdir. Bunun nedeni, yetkili birinin onlara bunu yapmalarını söylemiş olmasıdır. Lider insanlara aslında yapmak istemedikleri bir şeyi yaptırabilmiştir.
Liderlik konumuna getirilen insanların, kendilerine verilen gücü kötüye kullanmasını önlemek için bu insanların belirli kişilik özelliklerine sahip olması şarttır. Başarılı bir liderin iç uyum ve hırsının yüksek olması, ancak aynı zamanda uzlaşılabilirlik, tedbirlilik, yeniliğe açıklık ve öğrenmeye açıklık özelliklerinin de orta düzeyde olması gerekir.
Liderin kişiliği
Lider sonucu değiştiren kişidir. Lider kişiliğinin ayırt edici özellikleri vardır. Bunlar genel olarak zamandan ve kültürel değerlerden oldukça bağımsızdırlar. İnsanların liderlerinin yeterliliğini değerlendirirken aradıkları kişilik ölçütleri şunlardır:
– Tutarlılık ve dürüstlük: Liderin özü sözü birdir. Tutamayacağı sözü vermez, verdiği sözü tutar.
– Kararlılık: Baskı altında da olsa, yetersiz bilgiyle de, doğruya en yakın kararı verebilir. Başkalarını riske sokmak yerine kendisi başkaları adına risk alır.
– Yeterlilik: Yaptığı ya da yönettiği işi iyi bilir ve konusunda uzmandır Alçakgönüllüdür ve öğrenmeye ve kendini geliştirmeye her zaman açıktır.
– Vizyon sahibi olmak: Liderin zihninde, sağlam ve özgün bir dünya görüşüne dayanan geleceğe ait bir resim vardır.
Sosyo-analitik bakış
Yıllarını kişilik psikolojisi çalışmalarına adamış, son on beş yıldır da liderliğin sırlarını çözmeye emek vermiş bir bilim adamı olan Robert Hogan’ın yorumu liderlik davranışına açıklık getirmektedir.
Kişinin bir grup içinde varlığını sürdürmesi, öncelikle grubun kişiyi kabul etmesine bağlıdır. Kabul edilme çabası “iyi geçinme” davranışlarını gerektirir. Topluluk içindeki diğer insanlarla işbirliği yapma, onların değerlerini ve inançlarını paylaşma, yardım alıp verme, destek olma, anlama ve anlaşma, iletişim kurma davranışları “iyi geçinme” davranışlarıdır.
Öte yandan her topluluğun içinde insanlar çeşitli roller üstlenir ve işbölümü yaparlar. Sonuçta her grupta bir hiyerarşik düzen oluşur. Bazı bireyler rollerini daha iyi yerine getirdikleri için de topluluk içinde sivrilir, “öne geçer”. İşini iyi yapan, uzmanlık kazanan, sorunlara daha etkin çözümler üreten, daha azimle rekabet eden, çevresindekileri etkileyen ve yöneten kişiler topluluk içinde daha önde bir konum elde eder ve “öne geçme” davranışı gösterir.
Lider kime denir?
Topluluk içinde “iyi geçinme” ve “öne geçme” davranışlarını diğerlerinden daha iyi gerçekleştirenler, liderlik konumuna gelirler. Liderlerin belirgin bir kimlikleri ve kişilikleri vardır. Ancak onları lider yapan, etkili sonuçlar alan bir ekip oluşturabilmeleri ve bu ekibi sürdürebilme yetenekleridir. Liderin en belirleyici ölçüsü, ekibinin diğer ekiplerden daha başarılı sonuçlar alması ve bu sonuçları sürdürebilmesidir.
İnsanları yönetmek, duyguları yönetmek demektir. Ancak başkalarının duygularını yönetebilmek için liderin öncelikle, kendi duygularının farkına varması, isimlendirebilmesi ve yönetebilmesi gerekir. O halde liderliğin ilk adımı kendiyle yüzleşmek ve kendini yönetmeyi öğrenmektir. Kendini tanıyan kişi başkalarını da anlayabilir. Kendini yönetebilen kişi başkalarıyla ilişkilerini de yönetir. O nedenle de liderlik özellikleri, kısa bir zaman süreci içinde, 2-3 günlük eğitimlerle geliştirilebilen özellikler değildir.
Liderin bu sınavdan alnının akıyla çıkması, sahip olduğu kişiliğin dört boyutuyla ilişkilidir:
1. Duygularını ve davranışlarını denetleme: Lider, kendini tanır, duygularını yönetir, güçlü ve eksik yanlarının bilincindedir, baskı altında dengesini korur, başarma ve kazanma tutkusunun esiri olmaz, elde ettiği konumun ayrıcalıklarıyla başı dönmez.
2. İnsan ilişkilerinde başarılı olma: Lider, insanları tanımaya, anlamaya, saygı göstermeye, farklılıkları dengelemeye, yönlendirmeye hazırdır. Ekibiyle ve çevresiyle amaca yönelik, etkili ilişkiler kurar ve bu ilişkileri dengeli yönetir.
3. İşini iyi bilme: Lider yaptığı işi iyi bilir. Bilgilidir, uzmandır, birikimlidir, öğrenmeye ve harekete geçmeye hazırdır.
4. İleri liderlik becerilerine sahip olma: Liderlik becerileri, temel ve ileri liderlik becerileri olmak üzere iki farklı kategoride incelenir. Temel liderlik becerileri, ilk iki boyutun kapsamı içine giren iletişim, güvenli davranış, stresle başaçıkma gibi becerileri kapsarken, ileri liderlik becerileri ekip oluşturma, performans izleme, delege etme, koçluk gibi becerileri içerir.
Bu boyutların ilk ikisi “iyi geçinme” davranışıyla ilgili, son ikisi ise “öne geçme” davranışını belirleyen özelliklerdir. İlk ikisi daha zor gelişebilirken, son ikisini geliştirmek daha kolaydır.
Sonuç
“Lider sonucu değiştiren kişidir” demiştik. Yapılan araştırmalar, iyi liderlerin yönetimindeki insan topluluklarının daha mutlu ve daha verimli olduğunu, kötü liderlerin ise insanlarda umutsuzluk yarattığını, yabancılaşmaya neden olduğunu gösteriyor.
Lider gücü elinde bulunduran kişidir. Bu nedenle gücün kimin eline teslim edileceğini belirlemek ciddi ve hatta yaşamsal öneme sahip bir iştir. Tüm dünyayı sonu belirsiz serüvenlere doğru sürükleyen “lider”leri gördükçe, liderlerimizi belirlerken ne kadar titiz davranmak zorunda olduğumuzu bir kez daha görmekteyiz. Şimdi siz yukarıda sıralanan bilimsel ölçütleri kullanarak siyasal ve iş liderlerimizin gerçekte “ne kadar lider” olduklarına karar verebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder